FLAŞ HABER

Metin Tekin "Yabancı kısıtlaması kaldırılmalı"

Metin Tekin "Yabancı kısıtlaması kaldırılmalı"

Superlig Röportaj

22 Ekim 2014, 13:37

Teknik adamlığı bırakıp yorumculuğa geçiş yapan, Türk futbolununun unutulmaz isimlerinden Metin Tekin, Skorer'e özel bir röportaj verdi.

Türk futbolununun ve Beşiktaş'ın efsane isimlerinden Metin Tekin, gündemdeki konularla ilgili samimi açıklamalarda bulundu.

İşte o röportaj:

Soru: Öncelikle bizi ağırladığınız için teşekkür ederiz. Spor Toto Süper Lig Süleyman Seba Sezonu 6 haftayı geride bıraktık Beşiktaş dolu dizgin gidiyor...

Dolu dizgin gidiyor demeyelim, dolu dizgin başladı diyelim. Çünkü başlangıçları sürdürebilir olmak ve bitirebilir olmak çok farklı şeyler hakikaten.

Soru: 'Geçen sene de böyle başlamıştı' kıyaslamaları için ne dersiniz?

Böyle yaklaşımları duyuyoruz ama bana göre bu doğru bir yaklaşım değil. Çünkü farklı bir oyun var, farklı bir takım yapısı da var. O yüzden hakikaten iyi başlayan bir Beşiktaş'tan, gerçekten iyi başlayan güçlü bir oyun yapısı olan Beşiktaş'tan bahsedebiliriz bu sezon için...

Soru: Gidişita bakıldığında özellikle Avrupa'da lige oranla çok daha iyi bir oyun oynuyor Beşiktaş, çok değişik bir futbol oynuyor. Önümüzde bir Partizan maçı var, bu maç için değerlendirmeniz nedir?


Tabi çok iyi oynuyor dersek sonuçlarında çok iyi olduğu hissine kapılıyor ama sonuçlar çok iyi değil baktığınız zaman. Çünkü Asteras'la kendi sahasında grubun en zayıf ekibiyle 1-1 berabere kaldı Beşiktaş. Tottenham beraberliği var. Tabi orada bu beraberlik başarıdır. Oyun anlamında baktığınız zaman ve pozisyonları karşılaştırdığınız zaman galibiyeti kaçıran taraftı Beşiktaş ama Asteras beraberliği planları bozdu biraz...

İşte bu planları tekrar olumluya çevirmek için Partizan maçı tam ideal zamanlama. Partizan deplasmanı bu anlamda çok önem kazandı. Beşiktaş 3 puan yaparsa buradan, önemli bir adım olur ve ben 'Beşiktaş artık gruptan çıktı' derim çok erken de olsa.

Soru: Beşiktaş'taki sağ bek sorunu hakkında neler söylersiniz?

Alındı deniyor ama bilmiyorum devre arası diyorlar.  Şu da çok haksızca bir bakış olarak geliyor bana bunu da ifade etmek istiyorum. Serdar Kurtuluş'u tamamen bitirmiş olan bir bakış tarzı var Beşiktaş kamoyunda. Ne yapsa olmayacak gibi duruyor. Yani çok ortalama oynuyor Serdar. Çok zordur o algıyı değiştirmek. Serdar'a karşı yapılanlar bir saplantı haline geldi, performans anlamında söylüyorum.

İşi gerçekten çok zor bunu da parantez içinde söyledim. Yeni bir transfer sağ bek doğru transfer olursa tabi ki artı katkı sağlayacaktır, fark yaratacaktır . Yabancı trafiğini çok bozmaz. Evet belki Motta'dan vazgeçip İsmail oynayacaktır, zaman zaman sakatlıklar, kart cezaları o sayıyı normal yerine getirecektir. Ben bir sağ bek transferinin hiçbir zaman Beşiktaş'a olumsuz yansıyacağını düşünmüyorum, yabancı da olsa katkı sağlayacaktır.

Soru: Bilic'e dönecek olursak, sizinde başarlı bir teknik direktörlük deneyiminiz var Fatih Terim'in yanında...

Benim başarlı bir teknik direktörlük geçmişim yok. (Gülerek) A Milli Takım kadrosunu 4 sene birlikte çalıştırdık Fatih hocayla...

İşte o 2008 şampiyonasında Bilic ile bir kulübe komşuluğumuz oldu. Hatta Hırvatistan maçında benimle bir tartışmaya girmişti. Bana çok sempatik gelen hem kimliğiyle, duruşuyla ve kendisini ifade etmesiyle sempatik gelen bir teknik adam. Artı bazı doğrularıyla iyi bir teknik adam imajı oluşturuyor. Dediğim gibi biraz beklemek lazım, başlangıçlar devam etme ve bitiriş.. Hem takım için hem teknik adamın becerisi anlamında ölçü olarak bunları almak lazım.

Biz buna bayılıyoruz çünkü...

Şunu bir kez daha hatırlatıyım size... 2 sene evvel Hector Cuper 7. hafta ikinci mi oldu, Lider mi oldu... Hemen Milli Takım'ın başına getirdik Hector Cuper'i. Son 5 hafta gönderildi, küme düştü Orduspor. Bu bilançoyu görelim.

Soru: Bilic'ten bir Lucescu olur mu?

Lucescu Galatasaray'ı şampiyon yaptı, Süper Kupa aldı. Beşiktaş'ı şampiyon yaptı. Şimdi Bilic'ten de önce bunu görmek lazım. Aynı demin söylediğimle örtüşüyor. Şimdi biraz sezon sonunu bekleyelim Bilic'in teknik direktörlüğü hakkında...

Soru: İsmail hoca ve derbideki değişiklikleri çok tartışıldı...

Bana göre de Emenike çıkmaz ama teknik adam bunun üstünden eleştirilmez. Benim eleştirdiğim önünüzde kopya var, kopya çekebilirsiniz. 9 puan farkla bu ligde şampiyon oldunuz, aynı oyun üzerinden gidin... Doğru giden bir oyuna dokunmamakta önemli bir teknik adam hamlesidir. Değiştirmeye çalışırken oyun olarak özellikle Fenerbahçe çok aşağıda kaldı. Galatasaray oyuncu kadrosunu arıyor diyorum ben ama Fenerbahçe oyun arıyor diyordum ben hala. Fenerbahçe üretken bir oyun bulamadı ve ararken çok şey kaybedebilir.

Soru: İsmail Kartal'ın ilk deneyimi ve kendini ispatlamak istiyor olabilir mi?

İsmail hocanın kendi seçimidir. Sivas'ta hocalık yaptı 52-53 yaşında insan. Tabi fikir verenden karar verene yeni geçti ve bu kolay bir iş değildir. Teknik direktörlüğün en zor yanıda karar vermektir. Artık İsmail hocanın kararı bu bir şey diyemezsiniz. Biz sonucunu değerlendiririz yorumcu olarak. Artık ispat için mi, öteki daha mı doğru gördü, Ersun Yanal ile çalışırken oyunun bazı yanlışlarını mı görüyordu? Bir sürü cevabı olabilir bunun.

Soru: Milli Takım ve alt yapı meselsi...

Şu ana kadar bir şey yapıldığını düşünmüyorum ve eksik olduğunu düşünüyorum. Biz yetişirken, bu anlattığım hikaye 30-35 senelik hikaye vardı."Bizim antrenörlüğümüzde de bizden sonra da alt yapı eğitimi anlamında çok yetersiziz. Bunda eğitimcilerin suçu yoktu fakat bundan 5-6 sene evvel yeni bir antrenör eğitim metodu getirdik. Eğitimcileri eğiten, aynı zamanda oyuncuları eğiten. Nasıl yapıyorlar tam olarak bir fikrim yok. Şuan için gerçekleşmiş doğru bir model ve organizasyon yok malesef.

Soru: Genç jenerasyonda başarılı bulduğunuz antrenör var mı?

Tolunay Kafkas, Ertuğrul Sağlam... Unutmayayım kimsenin adını. Abdullah Avcı, Ertuğrul hoca tam istedikleri gibi gitmiyor. Zaman zaman fark yaratıyorlar ama böyle alıp giden olmadı. 'Tamamdır' dediğimiz performans göremedik.

Soru: Yabancı kısıtlaması...

Ben bunu 6-7 yıldır savunuyorum. Bu benim görüşüm. Ben tamamen serbest bırakılmalı ve gerçek rakamlara ulaşmalı diyorum. Arz ve taleple gerçek piyasa oluşur. Böyle olursa Türk oyuncuların aldığı rakamlar aşağı düşebilir, ihtimal dahilindedir ama düşen fiyatlarla gerçek fiyatlara ulaşırsınız. Orta ölçekli Türk oyuncuların Avrupa'ya gidebileceğini düşünüyorum. Şu yanlış anlaşılmasın ben yabancı serbest bırakılsın, Türk futbolu kalkınsın demiyorum. Çünkü yabancı kotası Türk futbolunu korumak için konuşmuş bir kısıtlamadık. Yoksa kaldırıyorsunuz yabancı sayısını sonra milli takım şampiyon oluyor, öyle bir şey yok. O oyuncu yetiştirmekle ilgili bir şey, tamamen farklı bir sorun o...

Soru: 21 yaş altı Avrupa'da oynar dediğiniz oyuncular var mı?

Yeteneğine göre değişir tabiki... Genelde yaş 18-19-20'dir. Salih aşama gösterirse başka mevkide oynarsa olur ama şuan ki durumuyla mümkün görmüyorum. Ozan Tufan, kendi bölgesinin kendi mevkisinin olabilir. Yani Ozan Tufan herşeyi yapmaz ama bazı şeyleri doğru yapan oyuncu. Bu yaşta çok doğru işler yapıyor ama bir yıldız adayından söz edemiyoruz. Muhammet vardı. Gaziantep Büyükşehir Belediyespor'da oynuyor. Bazı yetenekler, saf yeteneklerden bahsediyorum. Bazı yetenekler oyun kurgusunu geliştiremiyor. İki farklı yönü var. Bir bazı isimleri 15-16 yaşında görüyoruz muazzam yetenek diyoruz ama bir şekilde alt yapıdaki oyunlarla top oynamaktan futbol oynamaya geçiş deniyor. Top oyununda iyi savunmacıları geçiyor falan ama futbol oyununda, profesyonel dünyada savunmacıları geçmek zorunda kalıyor. Savunma organizasyonlarına karşı oynamak zorunda kalıyor.

Bu sefer aynı seviyeye çıkamıyor. Bir de oyun kurgusunu geliştirmeyen yetenekli oyuncular var. Saf yeteneği var ama oyun aklını geliştiremiyor. Oyun aklını geliştiremediğin zaman yine bir seviyede kalıyorsun.

1- Aileler 2- Antrenörler
Bence bu çok önemlidir. Biz Türkiye'de yeteneği geliştirmeyi, yeteneği geliştirmeyi bilmiyoruz. Bunu sadece ben söylemiyorum. Bunu çok düşünmüştüm. Hollandalı bir eğitimci ismini unuttum, elit futbolcu eğitimcisi.. Söylediği önemli iki laf vardı. Yeteneğin karşısında iki büyük engel var.

O yüzden inanın bazen antrenörsüz çalışmak, kötü antrenörle çalışmaktan çok daha kolay olur. O yüzden eğitimcinin o kadar büyük rolü var ki yetenekli oyuncuların gelişiminde, o anlamda bu sözü unutmayalım. Antrenör engel olmasın aman destek olsun.

O artık kişikle ilgili bir şey. Çünkü artık günümüzde teknik kalite, oyun aklı falan derken yeterli kişilik. Oraya çıkabilmek için yeterli kişiliğe de sahip olmanız gerekiyor yoksa aşamıyorsunuz, gelemiyorsunuz. Bu o maddeye girer, yeterli kişilik zorluklarla baş edebilme... Ajax altyapısının böyle bir kriteri vardır bizde de çok geçerli oldu.

Soru: Avrupa'da kupa...

Maçlar kazanılabilir ama kaliteli olmak için yatırım yapmak zorundasınız. Turnuvalarda birinci olursunuz. Doğru yaptıklarınızla oraya çıkabilmeniz lazım. İşte buna ekol deriz. Onun yatırımlarını görmek istiyoruz, projelerini görmek istiyoruz.

Soru: Yorumculuk için size gelen tepkiler?

Ben teknik adamlığı bıraktım. Mesleki seçimler bunlar. Hayata dair seçimler bunlar. tamamen kendi seçimimdir. Hiç tepki almadım. Şimdi her iş gibi yorumculukta biraz antrenman işi, hemen başarılı olmuyorsunuz. Bizi başarlı görenler varsa herkesin farklı bir bakış açısı var. Bir sene geçtikten sonra olayın ne olduğunu çözmeye başlıyorsunuz. Her şey gibi belki de ben de bu anlamda kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Farklı bir bakış açısıyla bakmaya çalışıyorum.

Tonguç Orözü
(Skorer)

Yorum Gönder