İşte Korucu'nun izlenimleri...

Liverpool İngiliz futbolunun bir zamanlar en önemli takımı durumundaydı. 80’lerde ve 90’lardaki parlak dönemlerinden uzak kalsalarda, bu sezon hiç beklenilmedik bir çıkışa imza attılar.

Önce tarihçesiyle başlayalım

15 Mart 1892 yılında Merseyside, Liverpool’da kurulmuş bu takım İngiltere tarihinin en köklü kuluplerindendir. 1892’den bu yana 5 Avrupa Şampiyonluğu, 18 Premier Lig şampiyonluğu ve 7 İngiltere Kupası (FA Cup) şampiyonluğu bulunmaktadır. İngiltere tarihinin en çok kupa kazanan kulübü konumundadır. Maçlarını mabed diye tanımladıkları Anfield Road’da oynamaktadırlar. Kendilerini Kırmızı Anka Kuşu olarak tanımlarlar. Kulübün simgesi haline gelmiş bir slogan vardır. ‘’ You’ll Never Walk Alone’’ ( Asla yalnız yürümeyceksin). ‘’The Kop’’ bölgesi, tribünlerdeki en ateşli bölgedir.

Kulüp tarihinde çok acı bir olay bulunmaktadır. 1985 yılındaki Avrupa Şampiyon Kulupler Kupası finalinde Juventus ile karşı karşıya gelmişlerdir. Heysel Faciası olarak adlandırılan bu olaylarda Liverppol kulübü ve taraftarları sorumlu tutulmuş, ayrıca UEFA bütün İngiliz kulüplerini 5 yıl süreyle tüm Avrupa kupalarından men etmiştir. Liverpool’a ise 10 yıl ceza verilmesine karşı itirazlar ile birlikte ceza 6 yıla düşmüştür.

Liverpool’un ezeli rakipleri diğer takımlara oranla az sayıdadır. Merseyside’ın diğer takımı olan Everton ve 1960’larda başlayan, diğer bir şehir olan Manchester’in en kuvvetli kulübü olan Manchester United’dır.

Bugünlerde Liverpool

Liverpool 2000’lerde istenilen seviyede top oynamamıştır. Bu dönemdeki en büyük başarıları 2005 yılında Atatürk Olimpiyat Stadyumu’nda oynanan Şampiyonlar Ligi finalidir. A.C Milan’a karşı ilk yarıyı 3-0 geride kapatmalarına rağmen Gerrard, Smicer ve Xabi Alonso’nun golleriyle maçı uzatmalara taşımış, ardından da penaltılarda rakibini mağlup edip kupayı müzelerine götürmüşlerdir.

Son yıllara oranla, bu sezon iyi bir başlangıç yaptılar. Şuanda liderlik için Arsenal ile yarış içerisindeler. Genç ve tecrübeli oyunculardan oluşmuş bir kadorya sahipler. 21 yaşındaki Brezilya’lı orta saha oyuncusu Philippe Coutinho, Chelsea’den kiralık olarak alınan Nijerya’lı Victor Moses, İngiliz forvet Daniel Sturridge, Fransız stoper Mamadou Sakho, Belçika’lı kaleci Simon Mignolet ve İngiliz kanat oyuncusu Raheem Sterling takımın önemli gençlerinden. Kadrodaki diğer isimlerde dünya çapında ses getirmiş oyunculardan oluşuyor. Takımın efsanesi ve kaptanı Steven Gerrard, eskiye nazaran daha uysal olan sorunlu golcü Luis Suarez, Fildişi’li stoper Kolo Toure ve Danimarkalı (Nam-ı diğer taş adam) Daniel Agger.

Ancak bir parantez açmak gerekirse bu takıma, bu parantezin konusu kesinlike Luis Suarez olmalıdır. İlk 5 maçını kaçırmasına karşın 12 maçta 19 gol ile gol krallığında zirvede bulunuyor. 1 sezon önce taraftarların istemediği, formalarını yaktıkları bu adam, Gerrard’dan sonra takımın en önemli parçası haline geldi. Liverpool yönetimi akıllıca bir hareketle Suarez’in sözleşmesini uzattı (Hem de astronomik bir maaşla).

Futbol dünyasının özlediği, hasret duyduğu efsane Liverpool bu sezon aramıza tekrar dönüş yaptı. (Burak KORUCU / İstanbul)