Hıncal Uluç "Aziz Yıldırım'ın tepkisi kanunen suç".
Uluç, Fenerbahçe'nin şampiyonluk kutlamalarında, Aziz Yıldırım'ın taraftarlara gösterdiği tepkinin suç olduğunu iddia etti.

Hıncal Uluç Sabah gazetesine yaptığı değerlendirmede bu göndermeyi şöyle yorumladı:
 
"Çok hoş, bayıldım. Yani Volkan'a bir yerde rastlarsam alnından öpeceğim. Mizah bu işte. Bütün Fener – Galatasaray rekabeti bu tür olmalı. Ama bu güzellikleri dahi kötü sunmaya, "alay etti" havasına getirmeye çalışıyorlar. "Mancini ve Galatasaray ile alay ettiler!" Hayır! Mizah bu işte. Ama iş medyada başlıyor. Medya güzel bir şeyi de alıp çirkin sunabiliyor. Çünkü bu kavgadan, düşmanlıktan tiraj umuyorlar. Üç tane Karabüklü Fenerbahçe'yi alkışlamamış. Alkışlamaz. Birisi Galatasaray'ın kiralık futbolcusu, seneye Galatasaray kadrosunda zaten. Orada kiralık olarak oynuyor. Alkışlamaz, mecbur mu? Fenerbahçe'nin şampiyonluk maçında olsam ben bittiği zaman alkışlarım Fenerbahçe'yi. Ama yanımdaki Galatasaraylı arkadaşım alkışlamıyorsa "Niye alkışlamıyorsun" demem. Benim alkışlamam beni ilgilendirir, onun alkışlamaması da onu ilgilendirir. Aziz Yıldırım kendi taraftarları dâhil herkese kin, nefret, öfke kusarken, bir Galatasaraylı'yı Fenerbahçelileri alkışlamaya zorlamak... Alkışlarsa ne güzel ama alkışlamazsa da "ne kötü" değil.
 
"HAYATIMDA MAHMUT USLU'YA KADAR..."
 
Kadınlar Basketbol Ligi final serisi son maçında yaşanan olaylara da değinen Hıncal Uluç şu yorumu yaptı:
 
"Mahmut Uslu'ya saldırı falan yok! Mahmut Uslu oraya tahrik için gitti, istediğini de elde etti. Ben hayatımda Mahmut Uslu kadar içinde Galatasaray kini, öfkesi, nefreti olan bir adam bilmiyorum. Fenerbahçe yönetimine girdiği günden itibaren Galatasaray'a kusmaya başladı. Bugün Fenerliler Galatasaray Stadı'na, Galatasaraylılar Fener Stadı'na gidemiyorsa, deplasman yasağı konmuşsa, bunun baş sorumlularından biridir. Bu konuda konuşacak da sonuncu adamdır. Galatasaray yönetiminin yaptığı gayet akıllı bir hareket. Çünkü önde otururlarsa çepeçevre bütün Abdi İpekçi, yani o gün orada olan herkes onları görecek. Mahmut da onları tahrik edip o maçı yarıda bıraktırmak için her şeyi yapacaktı. Onun için, Mahmut'u iyi bildikleri için en arkaya koydular ki kimse görmesin. Buna rağmen "Efendim tuvaletimiz geldi" diyerek seyircinin arasına indiler. Yumruk falan da yok. Mahmut'un iki adım arkasında Ali Koç var. Kendisine yüzde yüz inanıyorum, lütfen sayın Ali Koç açıklasın "Ben olayın bir adım gerisindeydim, Jerfi Tarık Fıratlı, Uslu'ya yumruk attı" desin, özür dileyeceğim."
 
"AZİZ YILDIRIM'IN TEPKİSİ KANUNEN SUÇ"
 
Fenerbahçe'nin şampiyonluk kutlamalarında, Aziz Yıldırım'ın taraftarlara gösterdiği tepkiye de değinen Uluç, şu ifadeleri kullandı:
 
"Aziz Yıldırım'ın tepkisi Türk Ceza Kanunu'na göre de suç, Sporda Şiddet Yasası'na göre de suç. Televizyonlarda izledim, tüylerim ürperdi. Fenerbahçe takımının taraftarları içinde kendisine muhalif olmaları dışında suçu olmayan insanlara bu şekilde hakaret eden, ve bu insanları bu şekilde hedef gösteren birisi düşünün, yarın rakip takımların taraftarları için neler yapar. Bugüne kadar bütün olayları gayet yumuşak izlediğini hatta göz yumduğunu düşündüğüm Kadıköy Savcılığı bunda da harekete geçmezse bu ülkede çıkarılan yasaların hiçbir anlamı yok demektir. Yani içerik yanını tartışmıyorum bile. "Bir kulüp başkanına bu yakışır mı, yakışmaz mı" diye tartışmıyorum bile. Tartışmaya gerek bile yok çünkü. Ben dehşet içinde kaldım. 1957 yılında gazeteciliğe başladım ve ilk defa böyle bir şey ile karşı karşıya kalıyorum. Korkunç bir şey! Ama bunun ötesinde suç! Savcı lütfen "Hıncal Bey kardeşim yanılıyorsun. Aziz Bey'in yaptığı Türk Ceza Kanunu'na göre, 6222 sayılı Sporda Şiddet Yasası'na göre suç değildir" desin bana. Demezse ben onu "görevini ihmal" ile suçlayacağım çünkü. Ya bana yasaları anlatsın, izah etsin savcım bir zahmet ya da ben diyeceğim ki "Kadıköy Savcısı görevini yapmıyor."