Galatasaray, Akhisarspor deplasmanından, 2-0 galibiyet ve üç puan ile dönüyor.

Maç'a önde basarak agresif başlayan Galatasaray'lı futbolcular, kaptırdıkları topun arkasına takım olarak hızlı geçemeyince hemen pozisyon veriyorlar.

Allahtan kalede Muslera var. Rakip takımın  şutlarında, her maç dayak yer gibi topları kurtarıyor. Rakibin şut atan futbolcuları belli, bari bunlara önlem alın.

Bu nedenle bütün takımın Muslera'ya Özür borcu var.

Hafta içerisinde Medyamızda, Galatasaray'lı futbolculara kırmızı kart gösterilmiyor diye istatistik veri paylaşıldı.

Bunun nedeni: Galatasaray'lı futbolcuların taktik faul yapmamaları, rakibe sert girmemeleri, takım savunmasını iyi yapamadıklarından kaynaklanmaktadır.

Medya; İstatistikleri paylaşırken, nedenlerin de baksaydı bu gerçeği görürlerdi. Ben gördüklerini biliyorum. Amaçları hakemleri baskı altına alarak, Galatasaray'lı futbolcuları daha da sindirmek.

Futbol'umuzun taraftarsız kalmasının nedenlerini sıralarsak, birinci sırada TFF Başkanı seçimine siyasetin karışması, Medya'nın yalan haberler ile taraftarları kışkırtmaları ve hakemlerin maç içerisinde kararlarında standartı yakalayamamaları.

Televizyonlardaki futbol ile ilgili proğramlarda, her takımın fanatik taraftarı gibi yorumcular yer alıyor ve hakemleri baskı altına alacak yorumlarda bulunuyorlar.Bu yorumların etkisinde kalan MHK hakemlere maç vermeyince, mecburen Medya'dan eleştiri almamamak için maçları adil ve standart yönetemiyorlar.Çünkü yönetmedikleri maçlardan gelir kaybına uğruyorlar.

İşte bu kısır döngü Türk Futbol'unu geriye götürmekte, futbol'a olan ilgi de her yıl azalmaktadır. Zaten taraftarları tribünlerden uzaklaştırmak için elinden geleni yapan TFF, 6222 sayılı yasada suçun kişiselliği olmasına rağmen tribünleri kapatıp, kombine almış taraftarları da cezalandırıyor. Kurunun yanında yaş yanıyor.

Sadece tribünlerden değil, evlerde Televizyon başındakilerde de eksilme başladı. Halbuki ligimizde yıllardır üç takımın at başı yarıştığı bir dönem yoktu. Buna rağmen 15 kişi ile izlediğimiz maçları izlemeye artık kimse gelmiyor.Davet ettiğimizde dizileri tercih ettiklerini söylüyorlar. En büyük tehlike burada. Futbol'a bu kadar büyük para veren televizyon kanalları reyting düşüşü ile bu paraları veremeyecekler.

FUTBOL GEMİSİ BATTI. Başta kulüpler, MEDYA ve futbolcular gelirlerinden olacaklar ve iflas edecekler.Herkes aklını başına alsın.

ETİK olması gereken taraftarlar, değer yargılarını, pozitif olanlardan yana kullandığı zaman, herkes kendine çeki düzen verecek ve Fair-play bir ortam oluşacaktır.Aynı İngilterede ki gibi futbol'umuzun değeri artacaktır.

Son haftalarda özellikle önemli maç öncesi rakip taraftarlara maç biletleri 400-500 TL gibi rakamlara çıktı.TFF ben buna karışamıyorum diyerek işin içinden çıkıyor.Futbol'u siz yönetmiyormusunuz.Sezon başında kulüplere bilet fiyatlarınızı bildirin dersin. Afaki olanlara da, bu fiyat olmaz dersin.

Taraftarları tribünlerden uzaklaştırmak için herkes ellerinden geleni yapıyor.

İlk yarıda iki gol atan Burak Yılmaz, sanki maç'ı bitirmiş gibi, üç, dört olacak pozisyonları yakaladı ama atamadı.

İkinci yarı, önce Galatasaray, daha sonra da Akhisar Belediyespor sık sık gol pozisyonları yakaladılar.

Akhisarspor gol atmak için risk aldıkca, arkasında tehlikeli ataklar ile başbaşa kaldı.Fakat bu pozisyonları özellikle Burak Yılmaz gol'e çeviremedi.Yoksa bu sezonun bir maçta beş gol atan futbolcusu olabilecekti.

Her hafta maç oynanan Manisa sahasını sık sık eleştirenler etkili olmuş.Parsel parsel bakım yapılarak eskisinden daha iyi hale getirmişler. Demekki çalışınca oluyormuş.

Netice olarak, Şampiyonluk yarışı nefes nefese devam ediyor.Her hafta heyecan daha da artıyor.Bu haftalarda heyecanını ve motivasyonunu iyi ayarlayan takım şampiyon olur.